Yeni Aile Hekimliği Yönetmeliği ile Sıhhat Hizmetlerinde Güzelleşme Bekleniyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hekim başına düşen kayıtlı nüfus sayısının azaltılması münasebetiyle hastalara daha fazla vakit ayrılmasına imkan sağlayan yeni aile hekimliği yönetmeliği sayesinde çalışmaların, kronik hastalıkların takibi, erken teşhisi ve tedavisinin yapılmasına ağırlaşması öngörülüyor.

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde misyonlu Aile Tabibi Merve Çakır, gazetecilere, aile hekimliğinin 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’yla ihdas edildiğini belirterek, çıkarılan yönetmeliğin de bu kanunun daha verimli uygulanmasını özendirmek için olumlu istikamette değişiklikler içerdiğini anlattı.

Değişiklikle birinci basamak sıhhat hizmetlerinin, teşhis, tedavi, rehabilite, hami sıhhat hizmetleriyle şahsî sıhhat kayıtlarının daha sistemli tutulmasına imkan sağladığını aktaran Çakır, “Gereksiz ilaç kullanımının önlenmesine yönelik halkımızın bilinçlendirilmesi, kronik hastalıkların nizamlı takip edilerek hastalıkların ilerlemeden tespit edilip erken tedaviyle önlenmesi ve aile doktorlarının çalışmalarını bu istikamette özendirmek üzere olumlu değişiklikler yapılmıştır. Yeni yönetmelikte aile tabiplerinin reçete yazmasını kısıtlayan rastgele bir düzenleme yoktur. Yalnızca akılcı ilaç kullanımını teşvik edici tarafta yapılmış olumlu düzenlemeler vardır.” diye konuştu.

“Gereksiz ilaç kullanımının önüne geçilerek halk sıhhatinin korunması amaçlanıyor”

Çakır, araştırmalara nazaran Türkiye’de 1000 şahsa düşen günlük antibiyotik kullanım ölçüsünün Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ortalamasından 2,5 kat daha yüksek olduğunu, tıpkı halde ağrı kesici, mide hami üzere ilaçların kullanım oranlarının da bu ortalamanın üstünde olduğunu kaydetti.

Bu durumun vatandaşların sıhhatini olumsuz istikamette etkilediğini lisana getiren Çakır, “Gereksiz antibiyotik kullanımı, antibiyotik direncini artırmak da asıl gerekli olduğu durumlarda kullanılacak antibiyotiklerin tedavi edici özelliğini zorlaştırmaktadır. Tıpkı şeyi ağrı kesici, mide koruyucular üzere ilaçlar hakkında da söyleyebiliriz. Münasebetiyle yeni yönetmelikle de gereksiz ilaç kullanımının önüne geçilerek halk sıhhatinin korunması amaçlanmış ve aile doktorlarının bu tarafta çalışması için özendirici ve teşvik edici düzenlemeler yapılmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

Çakır, yeni yönetmeliğin çalışma kaidelerine da olumlu tesirinin bulunduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Eskiden aile tabibi başına düşen kayıtlı nüfus sayısı 4 bin iken, 3 bin 500’e düşürüldü. Bu durum hastalara daha fazla vakit ayırmamıza imkan sağlayarak hastaların tıbbi konforunu artırmıştır. Bu sayede sorumlu olduğumuz nüfusun kronik hastalık taramalarına rahatlıkla vakit ayırabiliyoruz. Obezite, tansiyon, şeker, kalp, kanser üzere kronik hastalıkları daha kolay takip edip erken teşhis ve tedavi etmemize imkan sağlandı.

Ayrıca, aile tabiplerine, hastaları için hastanelerden randevu alabilme kolaylığı getirildi. Yeni yönetmelikte hastaların hastaneye başvurmalarını engelleyen bir durum yok. Aile doktorlarının fiyatlarında ise rastgele bir kesintiye gidilmedi. Bilakis kronik hastalık taramaları ve akılcı ilaç kullanımına nazaran verilen teşvik ödemeleriyle maaşlarımızda bariz artışlar oldu.”